Uzm. Dr. Sercan ÇAYIRLI

EĞİTİM KURUM YIL
Tıp Eğitimi
DUMLUPINAR ÜNİVERSİTESİ
2009
Uzmanlık Eğitimi
AYDIN ADNAN MENDERES ÜNİVERSİTESİ
2016

 

UZMANLIK KURUM YIL
Uzm.. Dr.
VAN SARAY TOPLUM SAĞLIĞI MERKEZİ
2015-2016
Uzm.. Dr.
AYDIN ADNAN MENDERES ÜNİVERSİTESİ
2016-2021
Uzm.. Dr.
ŞIRNAK SİLOPİ DEVLET HASTANESİ
2021-2023

 

Koroner Arter Hastalığı

Koroner arterler, aorttan köken alan, kalp kasının ihtiyacı olan oksijeni taşıyan, kalp üzerinde seyreden atardamarlardır. Tüm dünyada ölümlerin en sık sebebi olan koroner arter hastalığı (KAH) ise bu atardamarlarda zaman içerisinde ya da aniden gelişebilen daralma neticesinde ortaya çıkan hastalıktır. En sık sebep ise halk arasında ‘’damar sertliği’’ olarak bilinen aterosklerozdur. Koroner arterlerde meydana gelen tıkanma neticesinde kalp kasının ihtiyacı olan oksijen bu kaslara iletilememektedir. Oksijensiz kalan kalp hücreleri ise kasılma fonksiyonunu yerine getirememektedir. Tüm bu olaylar neticesinde ise hastalarımızda ani kalp ölümü ve kalp yetersizliği gelişebilmektedir.

Risk Faktörleri

Bu hastalığa ait risk faktörleri değiştirebilir ve değiştirilemeyen faktörler olarak iki ayrı grupta ele alınabilir. Değiştirilebilen risk faktörlerinden en önemlisi şüphesiz ki sigara kullanımıdır. Günde bir paketten fazla sigara tüketen bireylerde KAH ve kalp krizi geçirme riski yaklaşık olarak 2,5 kat artmaktadır. Diğer değiştirilebilen risk faktörleri arasında ise diyabet (şeker hastalığı) varlığı, obezite, sedanter yaşam, hipertansiyon (yüksek tansiyon) sayılabilir. Değiştirilemeyen risk faktörleri olarak ise erkek cinsiyet, ailede genç yaşta KAH mevcudiyeti, ileri yaş sayılabilir.

Semptomlar

Hastalığa ait semptomlar genellikle 40 yaş ve sonrasında gelişmektedir. Ancak hazır gıdaların hayatımıza girmesi neticesinde metabolik sendrom ve obezite sıklığında artış izlenmektedir. Ayrıca genç yaşta kontrolsüz diyabeti ve kolesterol yüksekliği olan birey sayısında meydana gelen artışla birlikte daha genç yaşlarda da hastalarda damar sertliği (ateroskleroz) ve koroner arter hastalığına bağlı semptomlar görülebilmektedir.

Sık görülen semptom göğüs ağrısıdır. Baskı tarzında kola, sırta, çeneye yayılan yanma, sıkışma tarzında göğüs ağrısı hastalığın tipik semptomudur. Ancak ileri yaşta ve diyabetik hastalarda atipik göğüs ağrısı ile de karşımıza çıkabilmektedir. Erken safhalarda ve yavaş gelişen daralmalarda ağrı tipik olarak eforla birlikte ortaya çıkmakta ve dinlenmekle geçmektedir. Ancak kalp krizi geçiren hastalarda damarda tam ya da tama yakın daralma olduğundan istirahat halinde de göğüs ağrısı görülmektedir. Bir diğer semptom nefes darlığıdır. Yokuş ya da merdiven çıkarken zorlanma hastalığın bir belirtisi olabilir. İleri safhalarda ise hastalarımız istirahat halinde dahi nefes darlığı yaşamaktadır.

Tanı ve Tedavi

Hastalığın tanısında ilk aşamada faydalanılan yöntem elektrokardiyografi (EKG)’dir. EKG kolay ulaşabilir, maaliyeti düşük, yaygın olarak erişilebilen bir yöntem olduğundan sık başvurulan bir yöntemdir. Özellikle kalp krizi geçiren hastalarda damarda tam tıkanma varlığında ek tanı yöntemine ihtiyaç duyulmadan hastalığın teşhisini sağlayabilmektedir. Ancak istirahat halinde EKG’nin normal olabileceği akılda tutulmalıdır. Ayrıca fizik muayenenin ayrılmaz bir parçası olan ekokardiyografi (EKO) de hastalık hakkında fikir sahibi olunmasını sağlayabilir. Efor testi olarak adlandırılan test ise bir başka yöntem olarak göze çarpmaktadır. Özellikle hastaların fiziksel aktivitesini belirlemek amaçlı faydalı bir testtir. Bir başka tanı yöntemi ise miyokard perfüzyon sintigrafisi (MPS)dir. Halk arasında ‘’kansız anjiyografi’’ olarak adlandırılan koroner bilgisayarlı tomografi de tanıda yardımcıdır.

Hastalığın tedavisi ise medikal tedavi (ilaç tedavisi), koroner arter stent işlemi ve bypass operasyonu ile mümkündür. Koroner anjiyografi bir tedavi değil temel olarak bir teşhis yöntemidir. Daha önce bahsi geçen girişimsel olmayan testler neticesinde KAH şüphesi olan hastalarda hastalığın kesin tanısını koymak için bu yönteme başvurulmaktadır. En yaygın yöntemler olan el bileği atardamarı ya da kasık atardamarına yerleştirilen bir kılıf sayesinde bu atardamarlara özel kateterler gönderilir ve kalp atardamarlarına ulaşılır. Bu atardamarlar içerisine kontrast madde verilerek damar tıkanıklığı mevcudiyeti araştırılır. Darlık mevcudiyetinde uygun hastalar stent ve balon tedavisi ile ya da bypass operasyonu ile tedavi edilmektedirler.

Korunma

Hastalıktan korunmak hastalığın tedavisinden daha faydalıdır. Korunmada en göze çarpan tavsiye fiziksel aktivitenin arttırılması ve sedanter yaşamdan uzak durmaktır. Akdeniz tarzı beslenme, hazır ve işlenmiş gıdalardan uzak durmak diyet olarak önerilmektedir. Diyabetik ve/veya kolesterol yüksekliği olan hastalarda sıkı bir kan şekeri kontrolü ve kan yağ seviyesi kontrolü ise oldukça önemlidir. Ayrıca yüksek tansiyonu olan hastaların kan basıncının kontrol altında olması da hastalığın sıklığını azaltabilmektedir.

Semptomu olan hastalar, risk faktörlerine sahip 40 yaş üzeri hastalar KAH açısından mutlaka bir kardiyoloji hekimince muayene edilmelidir. Bu sayede ani ölüm riski azaltılabilir ve bu hastalıkların önüne geçme şansı elde edilebilir.

 

 

Uzm. Dr. Sercan Çayırlı

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir